Tüp Bebek Nedir?
Tüp bebek tedavisi kısırlık tedavisi için en sık başvurulan yardımcı üreme yöntemidir. Bu yöntem kadın ve erkek üreme hücrelerinin döllenmesi için laboratuvar ortamında bir araya getirilmesi uygulamasını içine alan süreçtir. Doğal gebelikten farklı olarak vücut dışında döllenen hücreler rahime döllenme işlemi sonrası yerleştirilir. 1 yıl ve daha uzun süredir korunma yöntemi kullanılmadan cinsel birliktelik yaşanıyor ve gebelik söz konusu olmuyorsa infertilite (kısırlık) konusunda bir tüp bebek merkezine başvurulmalıdır.
Tüp Bebek Tedavisi Hangi Durumlarda Gereklidir?
Tüp bebek tedavisinin gerekli olduğu durumlar kadına ve erkeğe bağlı olarak değişmektedir. Kadına ait sebeplerden bazıları tüplerin tıkalı olması, yumurtlama problemleri (polikistik over, hipogonado-tropik hipogonadizm), azalmış yumurtalık (over) rezervi ve ileri yaş, endometriozis (çikolata kisti) gibi durumlardır. Erkeklerde ise sperm sayı, yapı ve hareketliliğindeki problemler, erektil disfonksiyon (sertleşme problemleri), genital organlara ait anatomik problemler (hipospadias, vas deferens-meni kanalı yokluğu veya tıkanıklığı vs), hipogonadotropik hipogonadizm (beyinden gelen uyarıcı hormonların olmaması) gibi durumlar tüp bebek tedavisini gerekli kılabilir.
Tüp bebek tedavi sürecine başlandığında yapılacak ilk işlem kadında yumurtalık rezervlerinin kontrol edilmesidir. Beden yaşı ve yumurtalık yaşı her zaman paralellik göstermeyebilir. 35 yaşın geçmesi ile birlikte kişiden kişiye değişkenlik gösterecek bir hızda yumurtalık rezervlerinde azalma görülür. Genetik faktörler, kalitesiz yaşam koşulları sigara içme,çikolata kistlerinin varlığı, yumurtalığa yapılan cerrahi işlemler, kemoterapotik ajanlar, radyasyon da yumurta sayısında düşüşe neden olabilmektedir. Tıbbi geçmişinde bu gibi durumlar olan hastalar erken değerlendirmeden geçmelidir. Yumurta rezervini değerlendirmede kullanılan yöntemlerden birçoğu hamilelik ihtimalini her zaman kesin bir şekilde göstermeyebilir. Adetin 3. günü yapılması gereken hormon testlerinde rezervlerin uygunluğunun tespit edilmesi dahilinde 45 yaşına kadar tüp bebek tedavisi yapılabilir. Erkeğin sperm üretimi yaşam boyu devam ediyor olsa yaşın ilerlemesi ile sperm kalitesinde düşüş görülür ve hareketlilik azalır.
Tüp Bebek Tedavisi Sonrası;
Tüp bebek tedavisi sonrasında hamile kalma ihtimalini yükseltmek için sigara alkol kullanılmaması ve ilaçların düzenli bir şekilde alınmasının yanında dikkat edilebilecek farklı hususlar da vardır. Yapılan bazı deneyler sonrası yaygın inanışın aksine transfer sonrasında bir süre veya hemen ayağa kalkmanın hamilelik oranını etkilemediği gözlemlenmiştir. Buna dayanarak yatak istirahatinin hamilelik başarı oranını yükseltmediği söylenebilir. Bunun yanında tedavi süresince haftada 4-5 saatten fazla olacak şekilde yüksek tempolu sporlar yapmanın başarılı sonuç alma ihtimalini olumsuz yönde etkilediği gözlemlenmiştir. Söz konusu durumun nedenlerinden biri hızlı tempo ile yapılan sporların vücutta meydana getirdiği titreşimlerin embriyonun tutunmasını zorlaştırması bir diğeri ise vücut ısısını 2 dereceye kadar yükseltebilmesidir. Günde 30 dakikadan az olacak şekilde yürüyüş ve hafif egzersiz yapmak güvenli olacaktır.
Embriyo transferi sonrası iş hayatı ile ilgili olarak da iş ortamının çok stresli olduğu veya çalışma sırasında zararlı kimyasallara maruz kalınabildiği durumlar haricinde iş ve normal günlük hayata devam etmenin olumlu sonuçlar doğurduğu görülmüştür.
Aynı şekilde tüp bebek tedavisi sonrası cinsel birlikteliğin de embriyonun tutunma başarısına herhangi olumsuz bir etkisi olmadığı görülmüştür. Aksine yapılan çalışmaların detaylı incelenmesi sonrası transferi takip eden 2 gün içinde cinsel birliktelik yaşayan kadınlarda embriyo tutunma oranlarında artış görülmüştür. Ancak aşırı uyarılma sendromu olan kadınların tedavi sürecinde cinsel ilişkide bulunması ağrı ve karın içi kanamaya neden olabileceğinden risklidir.
Tüp bebek tedavisinin Türkiye’deki başarı oranına baktığımızda üç çiftten birinin ilk tüp bebek denemelerinde başarılı olduğunu görebiliriz.
Tüp Bebek Fiyatları
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşması olan klinikler mevcut olmakla birlikte tedavi görmeye uygun olduğuyla ilgili raporu olan kişiler bu kliniklerde tedavi görebilmektedir. Tedavinin kurum tarafından karşılanması için Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yayınlamış olduğu koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullardan bazıları şu şekildedir;
-Mevcut evlilikte çocuk sahibi olunmamalı
-Normal tıbbi teknikler uygulanarak çocuk sahibi olamayacağı ve yalnızca yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceği kurul tarafından raporla belirtilmiş olmalı
-23-39 yaş aralığında olunmalı
-Genel sağlık sigortası en az beş yıldır devam ediyor olmalı veya bakmakla yükümlü kişi bu şartı sağlamalı, genel sağlık sigortası prim gün sayısı 900 olmalı
-Uygulamanın yapılacağı kliniğin kurum ile sözleşmesi olmalı
-Sağlık kurulları tarafından kişinin son üç yıl içinde farklı tedavi yöntemlerini denemiş ve başarılı olunamamış olduğu onaylı olmalı
-İşlem bedellerinin ödenebilmesi için tedaviye uygunluğun belirtildiği raporda kadında hamileliğin devamına engel olacak bir sağlık sorunu bulunmadığına ilişkin ibare olmalı
